TÜRK FETHİ ÖNCESİ GÖYNÜK
Anadolu’ya ilk yerleşen halkın “Preto-Hitit” (Ön Hititler) olduğu tarihçiler tarafından kabul edilmektedir. Anadolu’nun coğrafi potansiyeli ve o dönemde taşımış olduğu nüfus miktarının az olması bunun karşısında kullanılmayan sahaların genişliği gibi sebeplerle M.Ö. 2000 yıllarında Hititler Anadolu’ya yerleşmişlerdir. Anadolu’ya gelip yerleşenler ile eski yerleşik halk Anadolu potası içinde erimişlerdir.
Frig Devri: (M.Ö. 1200-620) M.Ö. 1210’larda Hititlerin yıkılmasından sonra Anadolu’nun kuzey batısında (Eskişehir-Kütahya-Afyon civarlarında) Frigya Devleti kurulmuştur (M.Ö. 1200-620). Efsaneye göre bu devletin ve Polatlı yakınlarındaki başkenti Gordion’un kurucusu GORDİOS idi. Kuzeybatı Anadolu’da devlet kuran Frigyalılar doğuya doğru ilerleyerek Bitinya’yı (Bolu) almışlardır. Frigler’e ait en eski yazılı belge 1966’da Göynük’ün “Germenos (Soğukçam)” köyünde bulunmuştur.
Lidya Devri: (M.Ö. 620-546) Frigler’den sonra siyasi üstünlük “Lidya”ya geçince “Bitinia” şehirleri de Lidya’ya bağlanmıştır (M.Ö. 620).
İran (Pers) Devri: (M.Ö. 546-330) Lidya hakimiyetinden sonra Anadolu ilk yabancı olarak İranlıları görmüştür. İran idaresi Anadolu’da 213 yıl sürmüştür. Makedonyalı İskender’in Asya seferi ile Anadolu’daki Pers hakimiyeti sona ermiştir.
Büyük İskender Dönemi: (M.Ö. 330-30) Pers İmparatorluğu yıkılınca (M.Ö. 330) Bitinia Krallığı (Bolu) İskender İmparatorluğu sınırları içerisinde kalmış, Trakya ve Batı Anadolu’dan, Hindistan’a kadar uzanan topraklarda Seleukos Krallığı kurulmuştur. Bitinia, Büyük İskender’in ölümünden sonra bir ara bağımsızlığına kavuşmuştur. M.Ö. 279 ve M.Ö. 74 yılları arasında Bitinia Krallığı hüküm sürmüştür.
Roma Devri: M.Ö. 74 yılında Bitinia Krallığı miras olarak Romalılara geçmiştir. Göynük’te Himmetoğlu Köyü hudutlarında Çatak Hamamı diye bilinen, şu anda dahi hamam olarak kullanılabilen Romalılara ait hamam kalıntıları mevcuttur.
Bizans Devri: M.S. 395’te Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldığı zaman Bitinia, Doğu Roma’nın yani Bizans’ın hissesine düşmüştür. Selçukluların tarih sahnesine çıkmasıyla Bizanslılar kale yapımına önem verdiği görülmüştür. Bizans devrinde Bursa tekfurlarına bağlı olan Göynük’ün bu dönemdeki adı “Aleksandros” olarak kayıtlara geçmiştir. Göynük ilçesinde Bizanslılar dönemine ait kalıntılara Susuz, Kilciler, Boyacılar, Kayabaşı, Nazarlar köyleri gibi birçok köyde rastlanmaktadır.
TÜRK FETHİ SONRASI GÖYNÜK
Selçuklular Dönemi: 1071 Malazgirt zaferinden sonra 4-5 yıl gibi kısa bir zamanda bütün Anadolu gibi Bolu bölgesini de Bizans’tan alan Kutalmışoğlu Süleyman Bey olmuştur. Anadolu bir asır kadar beylikler halinde idare edilmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti’ni oluşturan 19 beylikten biri olan İznik Beyliği, Bitinya’yı da içine almaktaydı. Ancak 1096’da Haçlı Seferleri’nin başlamasıyla uzun yıllar Türk-Bizans savaşları yaşandı. Her iki tarafın uç kuvvetleri arasında ileri-geri hareketler olduysa da genellikle Denizli-Kütahya-Eskişehir-Bolu dolayları her iki taraf için sınır olmuştur.
Beylikler Dönemi: 1243 Kösedağ savaşından sonra Moğollar Anadolu’ya hakim olmuştur. Selçuklulara bağlı uç beyleri de İlhamilere vergi vermek suretiyle kendi varlıklarının devamını sağlamaya çalışmaktaydılar. Bu beyliklerden biri de Göynük Beyliğidir. Bazı kaynaklarda Umur Bey Beyliği olarak da geçmektedir (Göynük ilçesine bağlı Umurlar Köyü mevcuttur). Kaynaklar Göynük emiri Cakü Bey’in emrinde üç bin atlı olduğunu kaydetmekte, sonraki yıllarda Umur Bey diye kayıtlara rastlanmaktadır. Ancak bazı kalelerinde tekfurlar elinde olduğu rivayet edilmiştir.
Osmanlılar Dönemi: Göynük’te ilk Osmanlı akınları 1292’de görülür. Samsa Çavuş ve Sülemiş Mudurnu yaylasında Hıristiyan-Müslüman yakınlaşmasını sağlamıştır.
a) İlk Mutasarrıflık Devri (1324-1692): Bolu Sancak Beyliği şeklinde Anadolu Eyaletine bağlıdır. Anadolu Eyaleti Başşehri Kütahya idi. Göynük Bolu sancağına bağlı bir kazadır. İstanbul’un ikinci defa kuşatılmasından sonra Bizans İmparatoru Yuannis ile anlaşan Yıldırım Beyazıt 1396’da Göynük-Taraklı dolaylarından bir kısım ahaliyi İstanbul’da kurulacak İslam mahallesi için İstanbul’a yerleştirmiştir. Ancak Timur hadisesi sebebiyle anlaşma bozulunca Göynüklüler İstanbul’dan çıkmış ve Tekirdağ civarına giderek “Göynüklü” köyünü kurmuşlardır.
Osmanlı orduları doğu ve güney doğuya yaptıkları seferlerle Göynük’ü ikmal ve konaklama merkezi haline getirmişlerdir. Bu sebeple ilk Bağdat yolu açılmıştır. Bu yol kervan ve nakliye yolu olarak kullanılmış, son zamanlara kadar da bir numaralı Ankara-İstanbul devlet yolu olarak hizmet görmüştür.
b) Voyvodalık Devri (1692-1811): Göynük, 1692 yılından itibaren 119 yıl Bursa ve Eskişehir’e bağlı bir voyvodalık olarak yönetilmiştir.
c) İkinci Mutasarrıflık Devri (1811-1864): Voyvodalık II. Mahmut’un emriyle kalkınca (1811) yerine Bolu sancağı ile Viranşehir sancağı birleştirilerek, Mutasarrıflık kurulmuş ve Kastamonu Eyaleti’ne bağlanmıştır. Bolu Livası (sancağı) içindeki 19 kazadan biri olan Göynük, namı değer Torbalı’dır (1857 Salnamesine göre). Bu dönemde Göynük’te Selman (Süleyman) Ağa derebeyliği yapmıştır. Bu dönemdeki derebeyleri halka çok zulüm yapılmıştır. Bolu mutasarrıflarına kıymetli hediyeler vermek suretiyle ihtiyatkarane hareket eden Göynüklü Selman Ağa ise (diğerlerine göre) yumuşak 18 davranmıştır. Mamafih, ara sıra muhteşem konağının karşısındaki “kanlı ceviz” e adam astırmıştır. Göynük’ün Narzanlar köyünde namına iki çeşme yaptırmıştır.
d) Üçüncü Mutasarrıflık Devri (1864-1908): 1864 Teşkil-i Vilayet Nizamnamesi ile eski eyalet sistemi yerine “Vilayet” sistemi kabul edilmiştir. Kastamonu Vilayeti Bolu Sancağının kazalarından biri Göynük (Torbalı)’dır. 1866 yılı Kastamonu Vilayet Salnamesinde Bolu Sancağı kaza sayısı 17, 1868 yılı salnamesinde 31 iken, 1869 yılı salnamesi kaza sayısını beşe (Bolu, Ereğli, Bartın, Gerede, Göynük) indirmiş, bu 1873 yılı salnamesine adar devam etmiştir. 1874 ve 1875 yılı salnamelerinde kaza sayısı 6 iken, 1876 ve 1877 yılı salnamelerinde kaza sayısını 5 olarak telaffuz etmektedir. Bu dönemde Göynük (Torbalı) kaza olmayı devamlı olarak sürdürmüş olup, Düzce-Akçaoba birleşik nahiyesi olarak Kanrapa 5 yıl kadar Göynük kazasına bağlı kalmış, yine Mudurnu ve Mihalgazi nahiye olarak yaklaşık olarak 15 yıl kadar Göynük kazasına bağlı olmuşlardır.
e) Dördüncü Mutasarrıflık Devri (1908-1923): 1908’de Bolu Mutasarrıflığı müstakil hale gelmiştir. 1916 Bolu il yıllığında Bolu’nun kazaları Devrek, Düzce, Gerede, Göynük, Mudurnu ve Zonguldak’tır. Göynük Kaymakamı Mustafa Hulusi, nüfusu ise 18879’dur. Göynük Millî Mücadeleye büyük destek vermiş olup, bu desteğini anıtlaştırmıştır. 1922 yılında Kaymakam Hurşit Bey’in önderliğinde Sakarya Zaferi’nin anısına ilçeye hâkim bir tepeye Zafer Kulesi yapılmıştır.
CUMHURİYET DÖNEMİ: 10 Ekim 1923’te Bolu Mutasarrıflık dönemini kapatmış ve vilayet olmuştur. Bolu vilayetinin ilk kazaları Düzce, Gerede, Mudurnu ve Göynük’tür. Cumhuriyet döneminde 1923’ten 2015’e kadar Göynük’te 22’si vekil olmak üzere toplam 62 kaymakam görev yapmıştır